Efsane 1

EFSANE 1 -  KANSERİ KONUŞMAK ZORUNDA DEĞİLİZ

GERÇEK: Bazı toplumlarda kanserin açıkça konuşulması zor bir konu olsa da ,  hastalığı konuşmak bireye, topluma ve kanser politikalarına kazanımlar getirebilir.

SİZİN VEYA BİR TANIDIĞINIZ KANSER OLDUĞUNDA

Kanseri konuşmak

Kanıt

 ∙   Pek çok insan için kanser hayatı değiştiren bir olaydır ve genellikle şok, korku, kızgınlık, üzüntü, yalnızlık ve endişe doğurur. Kanser tanısı konulan kişinin,  aile bireyleri, arkadaşları ve iş arkadaşları ile hastalığını konuşması, pek çok insan için hala zor olsa da, belirtilen duygularla baş edilmesine yardımcı olabilir.

∙  Çoğu toplumda, kanser tabu olarak görülmeye devam etmektedir. Kansere olan insanlar baskı ve ayrımcılığa uğramakta ve bu durum onların tedavi arayışını engelleyebilmektedir.

∙ Toplumun kanser konusunda olumsuz algılamaları bu konudaki tartışmaları durdurabildiği gibi, toplumda korku ve bilgi kirliliğine de sebep olabilir. Bu durum kanseri önlenmesi ve erken tanısında da güçlükler yaratabilir. Kanseri konuşmak konusunda kültürel engellerle ve bilgi kirliliği ile  mücadele etmek önemlidir.

∙ Gelişmiş toplumlarda dahi, kanser konusunda bilgisizlik,  konuyu arkadaş ve aile ile konuşmama arzusu görülebilmektedir. 

∙ Kanser konusundaki tabulara ve utanma duygusunun öne çıktığı bazı erkek kanserlerine yönelik ( prostat, testis ve kolon) çeşitli kampanyalar vardır. Bu yolla, bireylerde kanserin erken belirtileri konusunda farkındalık yaratılmaktadır.

 Kanser bakım ve desteği

 Kanıt

∙ Kanserli hastanın bakımını yapmak, bu bakımı yapanların fiziksel ve zihinsel sağlığında önemli etkiler yapabilmektedir.  Kanser hastasının bakımını yapanların - eşler, aile bireyleri, arkadaşlar- hastalık hakkındaki bilgileri genellikle sınırlıdır ve çok az destek görmektedirler.  Bu durum çoğu kişide bazen depresyona kadar gidebilen önemli duygusal problemlere yol açabilmektedir.

∙ Kanserli hastanın bakımını üstlenen kişilere doğru desteği vermek onların bu durumla baş edebilmelerine ve yaşam kalitelerine önemli katkılar sağlayabilmektedir.

∙ Destek grupları bu konuda uygun bir bakım ve destek ortamı sağlayarak, kanserli hastaların duygularını ifade edebilmesine ve onların endişe ve korkularını azaltılmasında yararlı olabilirler. Ayrıca destek grupları
mevcut tedavi seçenekleri ve yan etkiler konusunda da bilgi sağlayabilirler.

 

Kanser ve iş yaşamı

Kanıt

∙ Kıstlı mali imkanları olanlarda,  tedavi maliyetinin yüksekliği ve iş yaşantısının kesintiye uğraması aileleri daha da yoksullaştırmakta ve kanserin mali bedeli aileler için  bir felaket yaratabilmektedir.

∙ Çalışma hayatına geri dönüşün sağlanabilmesi, sosyal ilişki ve gelir açısından önemli bir adımdır. İş ortamında hasta ve yakınlarına gösterilecek destek çok büyük yarar sağlayabilir. İşverenin çalışanına göstereceği destek kişinin endişelerini azaltabilir ve çalışırken de kanserle mücadele güvenini kazanabilir.

 

Kanser, Vücut Algılaması ve Cinsellik

Kanıt

∙ Kanser tanısının konulması bireyin cinselliğinde önemli etkiler yapabilmektedir.

∙ Kanserli hastanın vücut algılaması ve cinsel sorunlar eşler arasında önemli problemlere yol açabilmektedir. Bu durum sadece kadınlara özgü değildir. Prostat ve testis kanseri olan erkeklerde cinsel  ilgi  azalabilir.

Bilgi eksikliği sonucu insanlar kanser sözünü duyunca korkmakta, bazıları hastalığını saklamakta ve bazıları geleneksel tedavi uygulayarak tedavi için geç kalmaktadırlar.
Göğüs kanseri konusunda inanış ve uygulamaları belirten bir birey;

 

KÜRESEL SAVUNMA MESAJI

Kanseri konuşmak, efsane haline gelmiş yanlış inanışları, davranışları ve tutumları engeller, insanları erken tanı ve tedaviden alıkoyan korku ve yanlış bilinenlere yönelmelerini önler.

Hükümetler, toplumlar, işverenler, medya kanser konusundaki yanlış algılamaları değiştirmekte rol oynayabilir ve insanlar kanseri önleme ve bakım konusunda kendilerini daha güçlü hissedebilir.

KÜRESEL DÜZEYDE KANSERİ KONUŞMAK

Kanıt

Dünya genelinde kanser, sosyal ve ekonomik gelişmeyi tehdit eden bir durumdur. 2030 yılında gelişmekte olan ülkelerde her yıl 21.4 milyon yeni kanser vakası beklenmektedir.

∙ Kanserin ekonomik gelişme ve büyümeye sekte vuracağını bilmekle birlikte bu risk ile baş edilebileceğini ve sağlığa yatırımın mümkün olduğunu biliyoruz.

∙ 2030 yılında kanserin yıllık maliyetinin 458 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir.

∙ Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)  kansere sebep olan risk faktörlerine (tütün, alkol, sağlıksız diyet, fiziksel aktivite eksikliği) yönelik yatırımların yılda sadece 2 milyar dolarlık bir maliyetinin olacağının öngörmektedir.

“ Kanserin ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinin ön şartı, sürdürülebilir kalkınma, ekonomik kalkınma, sürdürülebilir çevre ve sosyal katılım olmak üzere üç boyutludur.  Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü Küresel Eylem Planı (2013-2020)

 

KÜRESEL SAVUNMA MESAJI

Kanserin önlenmesi ve erken tanısına yönelik yatırımların maliyeti kanserin sonuçları ile uğraşmaktan çok daha ucuzdur.

Küresel kalkınma çerçevesinde kanser ve Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar (BOH) ile ortak paydada buluşmak gelecek kuşaklarda kanserin sosyal ve ekonomik etkilerinin en aza indirgemelerini sağlayacaktır. 



Efsane 1